CADI AVI Yorucu geçen gecenin ardından meyhaneyi terk eden ekip, Galata’nın dar sokaklarından yukarıya doğru tırmanmaya başlamıştı. Çolak Rıza’nın teklifiyle onun evinde dinlenmeye çekileceklerdi. Kısa bir yürüyüş mesafesinden sonra vardıkları evde ilk dikkati çeken şey, Rıza’dan beklenmeyecek bir titizliğin hakim olmasıydı. Belli ki evin hanımı evinin düzenini ihmal etmiyordu. Lakin evde bir gariplik vardı. Bütün kapılar iki sürgünün yanı sıra birkaç da asma kilitle desteklenmişti. Birinin içeri girmesine izin vermemekten ziyade, sanki dışarı çıkmasına mani olmak içindi bütün bu önlemler. Öncelikle misafir odasına herkes için birer döşek serildi. Herkes yatacağı yeri bulduktan sonra kandiller söndürüldü. Son olarak ‘kurt hanım’ın odasında yanan kandil de söndü. Herkes döşeğinde yatıyordu, fakat hiç kimse uykuya dalabilmiş değildi. Çolak Rıza yattığı yerde karanlık odanın tavanındaki çatlakları inceliyor gibiydi. Sonra sanki çatlaklarla sohbet eder gibi konuşmaya başladı: “-B